Merhaba enerji dolu okurlarım, bugün sizlere bir fitness tutkusundan, bir kalp atış hızlandırıcı maceradan bahsedeceğim: Zumba!
Zumba hayatıma, hepimizin hayatına renk katalayan pandemi döneminde girdi. Evde tıkılıp kaldığım günlerde, hareketsizliğin kasvetli bulutlarını üzerimden atmak için çareler ararken karşılaştım onunla. Zumba'nın canlı ritimleri, hareketli dans figürleri ilk bakışta beni büyüledi.
İlk derslerimde kendimi biraz garip hissettim; sanki bir fil balenin adımlarını öğreniyormuş gibi. Ancak Zumba'nın güzelliği burada ortaya çıktı. Dans geçmişiniz, bedeninizin esnekliği önemli değildi. Önemli olan, müziğin ritmine kapılıp, eğlenmekti. Her ders bir parti havasında geçiyordu ve fark etmeden, hem kalori yakıyor hem de stresimi atıyordum.
Zumba sadece fiziksel faydalar sağlamıyor. Sosyal bir aktivite olarak da hayatımda özel bir yer edindi. Derslerdeki enerjik ortam, diğer Zumba tutkunlarıyla kaynaşmamı sağladı. Birbirimizi destekliyor, motive ediyor, hatta dersler sonrası birlikte kahve içiyorduk.
Bir gün, ders sonrası bir sohbette, Zumba eğitmenliğine adım atmaya karar verdim. Birkaç aylık eğitim ve sertifika sürecinden sonra, kendi Zumba derslerimi vermeye başladım. Öğrencilerimin heyecanını ve mutluluğunu görmek, beni çok gururlandırdı. Zumba, hayatıma hem fiziksel hem de duygusal açıdan büyük bir renk kattı.
Eğer hareketsiz bir hayattan şikayet ediyor, enerji seviyenizi yükseltmek istiyorsanız, Zumba'yı şiddetle tavsiye ederim. Bir kere başladığınızda, siz de "Zumba'ya Tutulduk!" diyeceksiniz.
Dans edin, eğlenin, sağlıklı ve mutlu kalın!